Yeni Sitemiz Açıldı!

Yeni sitemiz herkese hayırlı olması olsun.. Takip etmeniz dileğiyle.

Köyümüzün Deresi akmaya Başladı

Köyümüzün kenar mahallesinde geçen ve köyümüze renk katan çay (dere) yavaş yavaş akmaya başladı.

Bu Havaları Özleyeceğiz...

Bahar gelince bizi etkileyen manzaraların köyümüzde görmek ne güzel. Ama bunlar geçici... Her ne var ki mevsimlerin geçmesine, hatta günlerin su gibi akıp gitmesine engel olamıyoruz. Ama kışın da köyümüzde ayrı bir manzarası vardır...

Köyümüzün Konumu

Köyümüz bir çok köyden daha avantajlı. Neden mi? Afyon Antalya karayolu köyümüzün kenarından geçmekte..

Köyümüzün Bunar Havuzu

Bir zamanlar içinde balık yetişen ve suyu tükenmeyen balıklı bunar isimli havuz. Ama şimdilerde bakılmadığı için balıksız ve susuz bir şekilde köylüden yardım istiyor...

16 Kasım 2011 Çarşamba

Üretici Yükselen Gübre Fiyatlarından Tedirgin

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, gübre fiyatlarında geçen yıla göre yaşanan ve yüzde 55 ila yüzde 90’lara varan yüksek artışların üretici kesimi tedirgin ettiğini belirterek, “Yüksek zamlar gübreden kaçışa, bu durum da ciddi verim kayıplarına neden olduğunu” bildirdi.


Bayraktar, yazılı açıklamasında, Türkiye’de bitkisel üretimdeki verim düşüklüğünün en önemli sebeplerinden birinin yeterli miktarda gübre kullanılmaması olduğunu ifade etti. Türkiye’de halen ihtiyaç duyulanın yarısı kadar gübre tüketildiğini belirten Bayraktar, gübrenin bitkisel üretimde yüzde 40 dolayında üretimi artırıcı etkisi olduğunu kaydetti.


Gübre fiyatlarındaki artışların, üreticinin gübre kullanımından kaçmasına neden olduğunu belirten Bayraktar, zaten yeterli düzeyde olmayan gübre kullanımının, bu kaçışla daha da azaldığını, bunun da ürünlerde ciddi verim kayıplarına yol açtığını bildirdi.


Son aylarda gübre fiyatlarında yüzde 50 ila 90’lara varan fiyat artışları olduğunu hatırlatan Bayraktar, “Özellikle yeni bir ekim sezonu başaklayacakken gübrede görülen yüksek artış, üreticiyi üretimden ve gübre kullanımından uzaklaştırır. Üreticilerimiz gübre kullanamazsa, sanayicimiz de, buna aracılık eden bayiler de para kazanamaz. Bu nedenle yüksek fiyat artışlarına sanayicilerimizin de engel olması gerekir” değerlendirmesinde bulundu.


Bayraktar, 2011 yılı ürün maliyetlerinde gübre masraf oranının buğdayda yüzde 12, pamukta yüzde 19, mısırda yüzde 20 dolayında olduğu bilgisini veren Bayraktar, şunları kaydetti: “Tarımsal üretimin iki temel girdisi olan gübre ve mazotta destekler devam etmektedir. Çiftçinin 2010 yılında gübre için ödediği bedel yaklaşık 3,8 milyar liradır. 2010 yılında gübre desteği için ödenen 704 milyon lira, gübre masrafının ancak yüzde 18’ini karşılamıştır. 2011 için gübre destek miktarları yüzde 9-17 arasında artırılmıştır. Gübre fiyatlarındaki bu artış devam ederse, açıklanan destek miktarının gübredeki KDV’yi bile karşılaması mümkün değildir.


Çiftçinin zamanında ve yeteri miktarda gübre kullanımının sağlanması için fiyat artışları karşısında destek miktarı da buna paralel artırılmalı ve ödemeler gübrenin yoğun kullanıldığı dönemde yapılmalıdır. Üretim maliyetlerinin düşürülmesinde öncelik, üretimin temel girdileri üzerindeki vergi yükünün kaldırılması veya çiftçiye vergi iadesi şeklinde geri ödenmesi olmalıdır. Ayrıca, ithal gübrelerde düşük de olsa yüzde 1,9-6,5 oranında uygulanan gümrük vergileri de kaldırılmalıdır.” Bayraktar, gübredeki bu fiyat artışlarının Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yakından takip edilmesini ve gerekli önlemlerin alınmasını da istedi.


Kaynak : Milliyet – 4 Eylül 2011

Tarımda Girdi Fiyatları

“Tarımda yaşanan en temel sorun nedir?” diye sorulsa, muhtemelen üreticilerin çok büyük bölümü girdi fiyatlarının çok yüksek, desteklerin yetersiz olduğunu söyleyecektir.
Mazot, gübre, tohum, ilaç ve yem hammaddeleri gibi tarımsal girdilerin büyük bölümünde dışa bağımlı olan Türkiye, girdi fiyatlarını kontrol edemiyor. Bu durum hem üretimi tehdit ediyor hem de tarımda rekabet gücünü zayıflatıyor.
Arazi büyüklüğü, işletme yapısı, sulama ve diğer yapısal sorunlar da eklenince tarımda hiç de hak etmediğimiz bir tablo ile karşı karşıya kalıyoruz. Türkiye, sahip olduğu tarımsal potansiyeli iyi değerlendirse bugün etten bakliyata, bitkisel yağdan pamuğa birçok ürünü ithal etmek zorunda kalmaz.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ve üst düzey bürokratları için 2002 yılı tarımda milattır. Her konuşmalarında, her açıklamalarında 2002 verilerini baz alarak kıyaslama yapar ve ne kadar büyük başarılara imza attıklarını söylerler.
2001 ekonomik krizinin yerle bir ettiği bir ekonomik yapıdan sonra, 2002 verileri her yönüyle dibe vurmuş, tablo gerçekten de kötüdür. Bunu baz alarak yapılacak değerlendirmeler ne kadar sağlıklı olur doğrusu tartışmak gerekir.
Bakan ve bürokratları değerlendirme yaparken genellikle olumlu verileri kullanır, olumsuz olanları görmezden gelir. Örneğin 2002’den bu yana tarımdaki girdi fiyatlarının ne kadar arttığına hiç değinmezler. O değerlendirmeyi de biz yapalım. Hem de bakanlığın kendi resmi verileri ile.
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın kendi internet sitesinde yer alan verilere göre 2002’den bu yana girdi fiyatları nereden nereye geldi?

Mazot: 2002’de ortalama 1 lira 10 kuruştu, bugün 3 lira 70 kuruş.


*****
Gübre (TL/Ton):
A.Sülfat % 21: 2002’de tonu 162 liraydı, bugün 640 lira.
A.Nitrat %26: 2002’de 176 liraydı, bugün 635 lira.
A.Nitrat %33: 2002’de 193 liraydı, bugün 780 lira.
ÜRE: 2002’de 237 liraydı, bugün 1.120 lira.DAP: 2002’de 354 liraydı, bugün 1500 lira
20.20.0 : 2002’de 254 liraydı, bugün 1.020 lira.
*****

Karma Yem fiyatları(TL/Ton):
Etlik Piliç Yemi: 2002’de 413 lira, Temmuz 2011 fiyatı 1050 lira.
Yumurta Tavuğu yemi: 2002’de 323 lira,Temmuz 2011 fiyatı 840 lira.
Süt Yemi: 2002’de 204 lira, Temmuz 2011 fiyatı 640 lira.
Besi Yemi: 2002’de194 lira, Temmuz 2011 fiyatı 620 lira.
Yem fiyatına daha geçen hafta yüzde 10 ile yüzde 20 zam yapıldığını da eklemek gerekir.
*****


“Türkiye dünyanın en pahalı etini tüketiyor” demeden önce yukarıdaki tabloya iyi bakmak gerekir. Dünyanın en pahalı girdilerini kullanırsanız, dünyanın en pahalı ürününü elde edersiniz. Ürettiğiniz ürünü maliyetinin altında satmak zorunda kalır ve zarar edersiniz. Zarar edince üretimden kaçarsınız. Üreticinin ürettiği üründen para kazanamamaktan, tüketiciniz gıda ürünlerini pahalıya almaktan şikayet eder. Daha da tehlikesi bu artış trendi ile gün gelir üretim yapamaz duruma gelirsiniz.
Yukarıdaki tablo gerçekten vahim. Bu tabloyu görmezden gelerek tarıma ilişkin yapılacak her değerlendirme eksik kalır.

Denilebilir ki hükümet bu tabloyu değiştirmek için destek vermiyor mu?


Doğrudur. Bazı destekler veriliyor. Üreticiye gübre, mazot ve yem bitkileri desteği veriliyor. 2002’ye kadar gitmeye gerek yok. 2008’den bu yana 4 yıldan beri gübre, mazot ve yem bitkileri destekleri enflasyon oranında dahi artırılmıyor. Girdi fiyatları katlanarak artarken, girdi destekleri ya geriliyor veya yerinde sayıyor. Bu anlayışla tarımda üretimi artırmak, dışa bağımlılığı azaltmak ve rekabet etmek her geçen gün daha zor olacaktır.
*****
Sadullah Usumi’yi özlemle anıyoruz…
Tarım gazeteciliğinin öncülerinden, “Çiftçi Dostu” köşesiyle yıllarca tarım yazıları yazan , Sadullah Usumi’yi yitireli tam 9 yıl oldu. Medyanın tarımla ilgilenmediği bir dönemde yaşamını tarımdaki gerçekleri araştırıp yazmaya adayan ve gerçek bir “çiftçi dostu” olan Sadullah Usumi tarım gazeteciliğinde ilk ustamızdı. DÜNYA Gazetesi’nin sahibi Rahmetli Nezih Demirkent, tarım konusunda yazmamızı teklif ettiğinde, Sadullah Usumi’yi örnek göstermişti. Nezih Demirkent ve Sadullah Usumi ustayı saygıyla ve özlemle anıyoruz. 

Tarım DünyasındanAli Ekber Yıldırım'ın tarım yazıları

Yeni Sitemiz Herkese Hayırlı olsun..

Bundan önceki sitemiz yolkonakkoyu.tr.gg güncellenmediği için baya bi eskimişti. Bunu fırsat bilip yepyeni tertemiz bir site açtık ve hizmetinize sunduk. Umarım beğenirsiniz. Şimdiden hayırlı olması dileğiyle..

Sitede neler olacak : 

Haberler, iki kısım olarak ayırdık. Genel haberler ve Köyümüzden haberler olarak. Elimizden geldiği kadar ve edinebildiğimiz kadar bilgi, haberleri bu site aracılığı ile size aktaracaz.

Duyurular, köyümüzle alakalı duyuruları sizden önce öğrenip size aktarmayı planladık. Ama nasıl haber alacağız bilemiyorum. Artık telefon yoluyla olur herhalde. Ama eğer destek olursanız yani, yolkonakkoyu@gmail.com adresine, duyuru şeklindeki haberleri mail olarak atabilirsiniz.

Tanıtım, köyümüzü tanıyanlar veya tanımayanlar için en güzel şekilde Yolkonak Köyünü sizlere tanıtacağız. Eğer köyümüz hakkında bildiğiniz varsa bizden saklamayın. :) Yani yukarıdaki mail adresine bildiklerinizi yazıp gönderebilirsiniz.

Tarım, tarım ve çiftçilik hakkında yayınlanan haberleri buradan size aktaracağız. Bunlar tarımla uzman kişiler tarafından yazıya dökülmüş bilgi deposu makaleler olacaktır. Okumanızı tavsiye ediyoruz.

Resimler, biliyorum yeni resim yok diye kızıyorsunuz. Ama vakit bulup köye gidemiyorum. Gittiğimde yeni resimler çekeceğim. Burada yayınlayacağım. Yine burada size iş düşüyor. Mümkünse elinizde köyle alakalı resimler varsa gönderin yayınlayalım. Köyüne hasret kalanlar için bir tebessüm olsun. 

Videolar, köyümüze ait eski videoların ve yeni çekilecek olan videoları burada yayınlayacağız. İnşallah köyümüzü herkesin aklında kalacağı bir şekilde tanıtırız. Desteğinizi esirgemeyin..

Muhtarlık, köyümüzün muhtarlık hakkındaki bilgileri buradan öğrenebilirsiniz. Seçimlerde oylar bana :)

Vefat, köyümüzde vefat edenlerin hakkında kısaca bilgi vereceğiz. Sizlerin köyde vefat edenleri öğrenebilmeniz için.

Ziyaretçi Defteri, buraya köye duyduğunuz özlemi, hasreti veya nefreti (olmamasını isteriz) paylaşabilirsiniz. 

İstekleriniz, istek ve şikayetlerinizi bu menüden bize ulaştırabilirsiniz.

Sonuç olarak sitemizin içeriği bu şekilde olacak. İnşallah sizlere gereken hizmeti vereceğiz. Amacımız yine aynı. Sizleri seviyoruz ve selamlıyoruz. Unutmayın sizlerin gönderdiği bir resim bir haber bizim için değerli. Lütfen gereken ilgi ve alakayı göstermekten çekinmeyin. İsterseniz isminizi yayınlarız, istemezseniz bizde saklı kalır. Görüşmek üzere..